ArticlesDr. Bahadır ASLANTURKISH WRITINGS

YARGITAY’DAN HATA ÜZERİNE HATA

Dr. Bahadır ASLAN

Dr. Bahadır ASLAN

Daha önceki yazımızda da vurguladığımız üzere hakkında silahlı terör örgütü yöneticiliği suçundan dava açılan eski müsteşar  Birol ERDEM hakkında TCK’nın 30. maddesi gerekçe yapılarak Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından beraat kararı verilmiş (9. CD. 01/02/2021 T., 2019/11 E., 2021/5 K. ) ve verilen beraat kararı Ceza Genel Kurulu tarafından onanmıştı. Resmi olarak açıklanmayan ancak bir kısım medya organlarına ve gazetecilerle paylaşılan karara göre Türk yargısının fişlenme surecinin baş aktörü olduğunu kendi ifadeleri ile ikrar eden ve binlerce hakim ve savcının fişlemesini yapıp istihbarat teşkilatıyla paylaşan Birol ERDEM’in bu hukuka aykırı eylemlerini meşru gören ve bu eylemlerini “hata kavramının yorumlanmasında dikkate alan” CGK, sanığın örgütün suç işleme amacından haberdar olmadığından ötürü suçun asli unsurlarında hataya düştüğünden bahisle CMK’nın 223/2-c maddesi kapsamında verilen BERAAT hükmünün onanmasına karar vermişti.

Birol Erdem kararı bir çok yönüyle hatalı olsa da TCK’nın 30. maddesinde düzenlenmiş hata hükümleri nitelik olarak sözde örgütün suç işleme amacından haberdar olmayan Birol Erdem hakkında uygulandığına göre örgütün suç işleme amacından haberdar olmayan pazarcı teyzeye veya Ban Asya’da hesap açmış olan gariban esnafa veya öğrenciye ya da  nihayetinde örgütün bu amacını bildiği delillerle ispatlanamayan  tüm sanıklar bakımından uygulanması gerekmektedir. Ortada çıkan bu sonucun derinlerde ve iktidarda oluşturduğu rahatsızlıktan dolayı şimdi CGK tarafından sanığın örgütün suç işleme amacından haberdar olmadığından bahisle CMK’nın 223/2-c maddesi kapsamında verilen beraat kararının, delil yetersizliğinden bahisle CMK’nın 223/2-e  maddesi kapsamında beraat kararına dönüştürülmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır. Böylece kararın genele uygulanmasının önüne geçmeye çakışılmaktadır.  Bu yönde özellikle bu hafta havuz medyasına servis edilen bir kısım haberlerle bu değişimin alt yapısının yapılmaya çalışıldığı görülmektedir.  

Ancak bu değişim kendi içerisinde bütün CGK üyelerinin sorumluluğunu doğuracak nitelikli bir suçu da barındırmaktadır. Şöyle ki Ceza Genel Kurulunda yapılan müzakereler sonucu Kurulun vardığı karar kısa ve öz olarak ve kimlerin hangi yönde oy kullandığını da gösterecek şekilde bir müzakere tutanağı düzenlenir. Bu tutanakta belirtilen esaslar çerçevesinde gerekçeli karar yazılır. Dolayısıyla müzakere tutanağında eski Müsteşar Birol Erdem hakkında 9. Ceza Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla vermiş olduğu karar hakkında onama gerekesi 5271 sayılı CMK’nın 223/2-c maddesi kapsamında kararlaştırılmış ise gerekçenin de buna uygun yazılması gerekir. Müzakereden sonra ortaya çıkan ve kendilerini sıkıntıya sokacağını düşündükleri gerekçelerle kararın gerekçesini CMK’nin delil yetersizliği nedeniyle beraat hükmünü düzenleyen 223/2-e maddesine göre yazılması mümkün değildir. Geçmişe yönelik olarak ilk müzakerede tutulmuş olan tutanağın değiştirilmesi de mümkün değildir.

Yargıtay’daki müzakere tutanakları 5237 sayılı TCK’nın 204/2. Maddesi kapsamında resmi evrak niteliğinde olduğundan CGK heyetinin imzaladığı müzakere tutanağının sonradan değiştirilmesi 5237 sayılı TCK’nın 204/2. maddesindeki resmi evrakta sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Ayrıca CMK’nın 222. maddesi gereğince duruşma tutanakları sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerdendir. Dolayısıyla TCK’nın 204/3.  maddesi gereğince resmî belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması hâlinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılacağından CGK tutanağının değiştirilmesi nitelikli olarak resmi evrakta sahtecilik suçuna vücut verecektir.

Hangi eylemin hangi suç oluşturacağı konusunda nihai denetim merci olan CGK üyelerinin böyle bir suça ortak olacaklarına veya bu tip yasadışı ve Yargıtay’ın kurumsal kimliğini yerle bir edecek davranışlara imkan vereceklerine ihtimal vermiyorum. En azından sayıları bir elin parmağını geçmeyecek birkaç vicdanlı üyenin buna karşı çıkacağına inanıyorum. Her ne kadar karar kamuoyuyla paylaşılmadığı gerekçesiyle rahat davranılsa da bu müzakere tutanağının Zihni Çakır ve Sabah Gazetesi başta olmak üzere havuz medyasına servis edildiği ve muhakkak bir yerlerde bir suretinin olabileceği de unutulmamalıdır.

Bundan dolayı Sarayın veya Birol Erdem’i kurtarma timinin yönlendirmesiyle CGK üyelerinin bir hata yapmamasını temenni ederim. Zira ortada onlarca işlenmiş suç varken DÜZELTEREK ONAMA ayağına cezai sorumluluk soğuracak yeni bir HATAYA gerek yok… Ne de olsa Silivri hala soğuk…

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu