ArticlesDr. Bahadır ASLANTURKISH WRITINGS
Trend

EKREM  İMAMOĞLU’NA HAPİS CEZASI SONRASI KAFAMDA DELİ SORULAR ?

Dr. Bahadır ASLAN

Dr. Bahadır ASLAN

!7/25 Aralık süreciyle birlikte iktidarın kontrolü altında rejim yargısı fonksiyonu ile  hareket eden ve hükümetin haberi olmadan istenmeyen bir tek kararın çıkma ihtimalinin olmadığı Türk yargısı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mahkûmiyetine karar verdi. Rejim yargısının bu kadar önemli kararından Sarayın haberinin olmaması mümkün değildir.

Peki evrensel hukuk ilkeleri ve TCK’daki hükümler yok edilerek verilen, siyasi mağduriyet doğurmayı hedefleyen ve iktidardan çok muhalefetin elini güçlendiren bu kararın nihai amacı nedir?

Nagehan Alçı ile birlikte Karadeniz turuna çıktıktan sonra Cumhurbaşkanlığı adaylığı ihtimali ortadan kalkan Ekrem İmamoğlu gelen bu mahkûmiyet kararı ile birlikte amudi bir yükselişle tekrar en güçlü cumhurbaşkanı adayı haline geldi. Zira artık Erdoğan’ın geçmişte sahip olduğu mağduriyet hikâyesinin benzerine şimdi kendisi sahipti.

Peki verilen kararın tamamen muhalefete ve Ekrem İmamoğlu’na puan kazandırdığı seçim surecinde mağduriyet hikâyesi bulmayı bir tarafa bırakın ekonomik krizle boğuşan Erdoğan bu şekilde doğrudan muhalefetin puanlarını ciddi manada arttıracak ve 2023 seçimlerini zora sokacak bu hamleye neden müsaade etti?

Başta Meral Akşener olmak üzere muhalefet kesiminde bir bayram havasının esmesi istedikleri gibi bir fırsatı yakalamaktan kaynaklı olduğu görünmektedir. Apar topar hazırlanan mitingde hepsinin  gözlerinin içi gülüyordu. Yargının adaletsizliğinden dem vuruyorlardı. Kürt siyasetçiler ve belediye başkanları ile binlerce insanın FETÖ iftirasıyla cezaevlerinde çürütüldüğü bir ortamda sesleri dostlar alışverişte görsün edasıyla çıkan muhalefet nedense şimdi “adalet” diye ayaklanmıştı.

Dediğim gibi bu bayram havasının eseceği belli olan bu karar Erdoğan’a rağmen mi verildi? Yoksa her hâlükârda Millet İttifakının kazanacağı belli olan bir seçim sürecinde seçim sonrası devri sabık oluşturmayacak bir aday arayışının sonucu olarak mı Ekrem İmamoğlu’na bu mağduriyet hikâyesi hediye edildi?

İktidar blokunun derin yapısı düşünüldüğünde her şeyin AKP’nin geleceği üzerine inşa edilemeyeceği açık. Ergenekon ve Balyoz dava süreçleriyle birçok kalesini kaybeden ancak 17/25 Aralık soruşturmalarıyla başlayan Erdoğan’la Anlaşma Süreci ve 15 Temmuz darbe girişimi ile birlikte kaybettikleri bütün kaleleri geri kazanan ve  yıpranmamış yeni kadrolarla yoluna devam eden Derin Yapı Erdoğan ile yen bir anlaşma yaparak devri sabık oluşmaması ve kendisine karşı bir yargı süreci olmaması garantisi karşısında Ekrem İmamoğlu’nun önünün açılması konusunda kendisini ikna mı etti?

Son anketlerde Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olarak ismi ön plana çıkmaya başlamıştı. Geçmişsin hesabını sorma, 15 Temmuz kontrolü darbe girişimi OHAL sureci ve KHK’ların akıbeti konusunda çok net acıkmalarda bulanması nedeniyle Derin Yapı’nın Kılıçdaroğlu ile temasa geçme ve birlikte yol yürüme ihtimali bulunmuyordu. Dolayısıyla ekonomik kriz süreciyle birlikte Erdoğan’ın kaybetme ihtimalinin iyice güçlendiği bu süreçte Derin Yapı yeni yol arkadaşı ya da en azından kalelerine zarar vermeyecek bir aday arayışına girdi?

Erdoğan’ın kazanamadığı yerde kendilerine zarar verecek bir Kılıçdaroğlu’nun da aday olmaması gerektiğine göre bir başkasının yolunun açılması mı gerekiyordu? Bu noktada Kılıçdaroğlu’nun adaylığına en mesafeli partinin İyi Parti olduğu bilinen bir gerçek. Bu gerçeği bilen Derin Yapı bunu lehine bir hamleye dönüştürmüş olabilir mi? Bu süreçte Derin Yapı, Akşener ve İmamoğlu bir yolda yürüme kararı mı aldılar?

Bu kadar önemli bir karar öncesi Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olarak iyice ön plana çıkması sonrası Meral Akşener’in bir çıkışta bulunarak “Masadaki arkadaşlara da söyledim. Eğer bu iki arkadaşımızdan biri aday gösterilirse ‘hayır’ demeyeceğiz.”  dedikten sonra Kılıçdaroğlu’nun yurtdışında bulunduğu bir ortamda bayrama gider gibi koştura koştura İmamoğlu’nu tebrik etmeye pardon geçmiş olsun dayanışmasına gitmesi sıradan ve olağan davranışlar mı?  Yoksa derinlerde yeni derin ittifaklar mı kuruluyor? 

Bekleyip göreceğiz.

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu